6 Şubat 2009 Cuma

Öyle Çok Seviyorum ki ...


Karşımdasın. Elimi uzatıp dokunabiliyorum sana. Ne büyük mutluluk bu... Gördüğüm en güzel şeysin. Senden öte tanımladığım başka hiçbir şey yok. Her şey senin adınla anılıyor benim dünyamda. Bütün çiçekler sen, bütün yıldızlar sen... Bir sanat eserisin, bakmaya doyamadığım. Tanrının bana armağanısın, ve artıyor her geçen gün sana hayranlığım. Yüzünde kuşlar, gözlerinde hayatın ta kendisi var. Öyle gerçeksin ki... Gözümü açıyorum sen, kapıyorum sen... Hiç bitmeyen serüven... Günümün en keyifli anı, uykumun en tatlı rüyası... Seni soluyorum, havadasın. Seni kokluyorum, doğadasın. Hele şimdi sonbaharsın. Ya da sonsuz bahar. Seni yaşıyorum, canımdasın. Canımsın... Sarılsam sana, bin yıl geçse, bir an bile ayrılmasak... Ten tene, yürek yüreğe sonsuz baharın en aşk dolu iki yaprağı olsak... Ağaç ağaç gezip, yeşersek, açsak. Yere düşsek, kalksak... Seni bilsem, bir tek seni. Seni görsem, bir tek seni... Sesin sarhoş etse beni... Öyle içimdesin ki...Bir saniye iste benden sensiz geçirdiğim, veremem. Sensiz geçecekse geçmesin zaman, istemem. Seninle yeniden doğdum, yeniden doğuşun kanıtıyım ben. Senden önce geçen zamanı, sana ulaşmak için yürüyerek geçirmişim, kimmişim bilememişim. Şimdi başımı çevirip geriye bakmıyorum bile. O yol yüründü ve bitti, artık seninle yürünecek bambaşka bir yol var önümde. Yorgunluk nedir bilmeyeceğim, hiç şikayet etmeyeceğim ve bir tek adımda bile tökezlemeyeceğim uzun, aşk dolu bir yol... Öyle aklımdasın ki... Ah, sensiz kalmıyor muyum bazen yıkasım geliyor gördüğüm bütün duvarları. Ardında seni bulurum sanıyorum. Ne ayrı koyduysa bizi, zaman ya da yollar, bir kalemde silesim geliyor. Sana dokunmamı engelleyen ne varsa, bir kadehi yere çarpıp tuzla buz eder gibi parçalamak istiyorum. İsyanım taşıyor, kendi öfkemden korkuyorum. Ve kavuşmak... Bunu düşünmek içimde kırılmış bütün aynaları tamir ediyor. Mavi bir yağmur başlıyor, ıslanıyorum. Maviye boyanıyorum. Öyle özlüyorum ki...Sen ol, hep ol, benimle ol, bende ol... Sendeyim ben, yüreğimi koydum yüreğinin üzerine. Aşk bu, başka isim arama. Hem de en koyu, en deli, en tutkulu... Öğreneceğim çok şey var sana dair. Bilmediğim çok şey var. Ama bir şeyi öyle iyi biliyorum ki... Seni öyle çok seviyorum ki...
((Mehmet Coşkundeniz ))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder




Sen boşver onları uç gönlünce
Onların hiç kanatları olmadı ki...
Sen boşver onları uç kendin gibi kelebek gibi...
Onların ruhu böyle rengarenk değil saf ve tertemiz.

Kelebek..kelebekk..sen uç hep gönlünce...Kelebek kelebekk..sen uç hep gönlünce...

Şimdilik tek isteğim bu ..

Umutlarımı, hayallerimi, rengarenk düşlerimi koskoca bir bavula doldurup gökyüzünde akıp giden bulutların üstüne çıkarak kaybolmak istiyorum.

İstediğim hayatların yaşanıldığı yerlere geldiğimde ise yağmur olup içlerine yağmak...

Şimdilik tek isteğim bu...




Hakkımda

Fotoğrafım
Yüzme bilmeden, Daha deniz görmeden, Hiç güneşte yanmadan.. Şimdi ölmek istemem bir kalbi sarmadan Aşkı tatmadan daha, Onla sarhoş olmadan, Hiç sevişmeden daha, Şimdi ölmek istemem daha hiç gülmeden Çoban yıldızı Sen benle kal, çoban yıldızı Hep benle kal, çoban yıldızı Zamanın varsa Ben hiç kimsem olmadan Tepeden tırnağa ona hiç sarılmadan Şimdi ölmek istemem kalbine dokunmadan Hadi al götür beni hala benimmişler gibi Evime yurduma Taze meyve tatları yağmurlarında Çoban yıldızı Sen benle kal, çoban yıldızı Hep benle kal, çoban yıldızı Zamanın varsa, az daha...

İzleyiciler


bla bla bla... (:

bla bla bla... (: